KDV nedir?
Katma Değer Vergisi (KDV) mal veya hizmetin üretim anından tüketim noktasına kadar geçen zaman içerisinde, değer artışının alıcı tarafından satıcıya ödemesi olarak bilinmektedir. Özellikle ürünün ilk üretilmesi ile son anına kadar ortaya çıkan değerler katma değer vergisi olarak belirlenir.
KDV Hesaplama Nasıl Yapılır?
KDV hesaplama birçok kişinin merak ettiği ancak nasıl bir mantığı olduğunu anlama konusunda zorluk yaşadığı sistemler arasında gelir. Bunu basit bir şekilde örneklendirip anlatacak olursak; örneğin; 100 bin TL'ye üretimi tamamlanmış bir ürünü satıcı KDV ile birlikte 110 bin TL'ye satın alsın. Daha sonra bu ürün tekrar KDV ile bu defa 121 bin TL'ye müşteriye satılmaktadır. Böylece üretim noktasından müşteriye ulaşana kadar KDV bu şekilde belirlenir. Türkiye’de alınan KDV oranları %1, %8 ve %18 olmak üzere 3 çeşittir. Lüks olmayan barınma ihtiyaçları ve temel tüketim ürünlerinden %1 oranında KDV alınırken; süt, peynir, yumurta gibi unlu olmayan tüketim ürünlerinden %8 oranında Katma Değer Vergisi alınır. Son olarak, telekomünikasyon ürünleri ve beyaz eşya gibi temel tüketim ürünü sayılmayan ürünlerden ise %18 oranında KDV alınır.
KDV Nasıl Hesaplanır?
En basit yöntem ile birlikte KDV hesaplamasını bir formül üzerinden hesaplamak mümkündür. KDV tutarı = Mal veya hizmet bedeli x KDV oranı Şimdi bunu bir örnekle anlatmak gerekirse şu şekilde hesap yapmamız gerekir; KDV değeri olan 1,000,00 değerindeki bir mal adına; KDV tutarı = 1,000,00 x 0,15 = 150 TL şeklinde kolay bir biçimde hesaplama yapılmaktadır. Bu hesaplama ile birlikte KDV tutarı üzerinden üretim noktasından alıcıya gelene kadar böylesi bir hesaplama aracılığıyla üst üste yapılır. Böylelikle eksiksiz şekilde tam KDV tutarı, alıcının eline geçtiği anındaki miktardır.
KDV Beyannamesi ne zaman ödenir?
KDV beyannameniz, yukarıda anlattığımız hesaplamalara göre mali müşaviriniz tarafından hazırlanır. KDV beyannamesi, her ayın 24. günü verilir. Örnek olarak temmuz ayı beyannamesi bir sonraki ağustos ayının 26’sına kadar hazırlanır ve en geç ayın 26’sında ödenir. Ödeyeceğiniz bir KDV çıkmasa bile KDV beyannamesinin damga vergisi ödemesi yapılacaktır. (Damga Vergisi 64,10 TL- 2021 yılı) Kısaca; KDV beyannamesinin verildiği ayın 26. gününe kadar ödenir.
KDV Beyannamesinde Dikkat Edilecek Konular
Aylık Mizanın Çekilmesi KDV Beyannamesi düzenlenirken öncelikli olarak aylık mizanın çekilmesi gerekmektedir. İki tarih arası mizan seçilip örneğin 01.11.2020-31.11.2020 tarihleri yazılmak suretiyle mizanın çıktısı alınarak başlanmalıdır. Aylık mizanda 191 ile 391 hesapların bakiyesi bize KDV beyannamesinde beyan edeceğimiz rakamları verecektir.
191 ve 391 Tek Başına Yeterli Değildir Mizan üzerinde gösterilen 191 ve 391 hesapları tek başına yeterli değildir. Bu hesapların muavini alınarak faturalarla birebir kontrolü gerekmektedir.
Yurtdışı Faturalarına Dikkat Yurt dışı faturaları varsa ve bu faturalara konu teslim veya hizmetten yurtiçinde yararlanma varsa bu durum KDV’nin konusuna girmekle beraber KDV Kanunu 9.madde gereği sorumlu sıfatıyla KDV beyanını da gerektirmektedir. Örneğin yurt dışı faturası 1000 TL ise bu faturaya dış yüzde hesabıyla 180 TL KDV hesaplayıp bu tutarı beyanname üzerinde hem 109 Sorumlu Sıfatıyla Beyan Edilen KDV satırında indirim konusu yapıp hem de 2 nolu KDV beyannamesinde Tam Tevkifat Uygulanan İşlemler satırında beyan etmemiz gerekecektir.
İndirimli Orana Tabi İşlemlerde İadesi Gerçekleşmeyen Kdv Varsa İndirimli orana tabi işlemlerle ilgili yılı içerisinde mahsuben iadesi gerçekleşmeyen KDV varsa bu tutarda 136 Diğer Çeşitli Alacaklar veya 190 Devreden KDV hesabında takip ediliyorsa bunu 191 İndirilecek KDV hesabına tekrar almamız gerekecektir. Ancak bunu yaparken bu tutarı beyannamede 106 İndirimli orana tabi işlemlerle ilgili yılı içerisinde mahsuben iadesi gerçekleşmeyen KDV satırında beyan etmemiz gerekecektir.
391 Hesaptan Hareketle Kdv Matrahını Oluşturma Beyannamenin “Matrah” kısmında Tevkifat Uygulanmayan İşlemler satırında beyan edeceğimiz tutarı yazarken bunun gelir tablosundaki tutarlarla uyumlu olup olmadığı kontrol edilmelidir. Bunun için en pratik yol (tüm satışların %18 KDV olduğu varsayımında) 391 muavin toplamını 0,18’e bölmektir. Örneğin Kasım/2020 dönemi şirketin 391 hesabının bakiyesi 100.000 TL olsun. 100.000 / 0,18 = 555.555,55 TL Söz konusu bu rakamın 600’lü hesaplarda olması gerekmektedir. Örneğin 600 + 602 +649 nolu hesaplarda faturalı gelir toplamı bu rakamı veriyorsa Beyannamenin “Matrah” kısmında Tevkifat Uygulanmayan İşlemler satırında beyan edeceğimiz tutar 555.555,55 TL olacaktır.
Gelir Tablosu Toplamı İle 391 Eşleşmiyorsa Bazen gelir tablosu toplamı ile 391 bakiyesi eşleşmeyebilir. Örneğin yukarıda 391’den hareketle matrahın 555.555 TL olması gerektiğini bulduk. Halbuki gelir tablosundaki KDV’nin konusuna giren 600’lü hesapların toplamı 600.000 TL diyelim. Bunun en büyük nedenlerinden biri KDV’nin konusuna girmekle birlikte KDV’den istisna olan teslim ya da hizmetler olabilir. Örneğin şirketin ilişkili ay 44.445 TL’lik hurda faturası olabilir. Bu nedenle aradaki fark bu faturadan kaynaklanmaktadır. Veya şirketin alım iadesi olabilir. Bilindiği gibi alım iadeleri gelir hesaplarında değil bilanço hesaplarında takip edilir. Böyle bir alım iadesi varsa 600 hesaplarla 391 hesap tekrar eşleşmeyecektir.
Transit Ticaret Olup Antrepoda Teslim Varsa Şirketler kimi zaman yurtdışından aldıkları bir malı millileştirmeden direkt başka bir kişiye veya şirkete satabilmektedirler. Bu duruma transit ticaret denir. Öncelikle transit ticaret KDV’den istisna değildir. Transit Ticaret işlemi KDV’nin konusuna girmemektedir. Dolayısıyla transit ticaret ile ilgili düzenlenen faturalarda KDV olmayacaktır. Ancak her ne kadar transit ticaret işlemi KDV’den istisna değildir desek de Gümrük Antrepolarında teslimi yapılan transit ticaret işlemleri de Kısmi İstisnalar bölümünde 235 kod altında Transit ve Gümrük Antrepo Rejimleri ile Geçici Depolama ve Serbest Bölge Hükümlerinin Uygulandığı Malların Teslimi satırında gösterilmiştir. Dolayısıyla böyle bir satışımız olduğu takdirde bu satışa ilişkin tutarı 235 kod altında beyan etmeliyiz.
Amortisma Tabi Sabit Kıymet Satışları Varsa Şirketin amortismana tabi sabit kıymet satışları varsa bu satışlara ait tutarlar Tevkifat Uygulanmayan İşlemler kısmında değil, Diğer İşlemler kısmında 503 nolu kod altında beyan edilmelidir.
Alımdan İade Varsa Şirketin alım iadesi varsa bu satışlara ait tutarlar Tevkifat Uygulanmayan İşlemler kısmında değil, Diğer İşlemler kısmında 504 nolu kod altında beyan edilmelidir.
Değersiz Alacağa İlişkin Kdv Varsa Bilindiği üzere VUK 322. Maddesinde değersiz alacak Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacak olarak tanımlanmıştır. 01.01.2019 tarihinden itibaren ise satıcının faturayı kesip de KDV’sini beyan ettiği ancak karşı taraftan tahsil edemediği değersiz alacağa ilişkin KDV indirim konusu yapılabilecektir. Burada indirim konusu yapılacak dönem satıcının bu alacağı resmi defterlerine zarar olarak yazdığı dönemdir. Karşı taraftan tahsil edemediği değersiz alacağa ilişkin KDV tutarını beyannamenin “İndirimler” satırında 11 Değersiz Hale Gelen Alacaklara İlişkin İndirilecek KDV satırında beyan etmelidir. Ancak bunun yapılması tek başına yeterli değildir. Değersiz alacağa ilişkin matrah tutarı da yine aynı beyannamenin Matrah bölümünün “Diğer İşlemler” kısmının alt tarafında 505 nolu kodda beyan edilmesi gerekmektedir.
İhracat veya İhraç Kayıtlı İşlem Varsa İhracat veya ihraç kayıtlı işlemler varsa bu işlemler İstisnalar – Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler bölümünün Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler satırında beyan edilmelidir. Eğer ihracattan dolayı yüklenilen KDV yoksa yüklenilen KDV tutarına “0,00” yazılmalıdır. İadeden dolayı yüklenilen KDV hesaplanmışsa yüklenilen KDV satırına ilgili rakam girilmelidir. İhracat tutarının gelir tablosundaki 601 rakam ile uyumlu olması gerekmektedir.
DİİB Kapsamında Kdv Ödemeksizin Alınan Malların İhraç Kayıtlı Satışında İade Tutarının Nasıl Gösterileceği 15.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 11 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğine göre DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV tutarı, ihraç kayıtlı teslim bedeli ile DİİB kapsamında aldığı girdilerin bedeli arasındaki farka GENEL VERGİ ORANI uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamayacaktır. 11 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğindeki genel vergi oranı ibaresinin bilinçli bir şekilde yer aldığı ve 01.04.2017 tarihinde güncellenen Beyanname Düzenleme Programında da KDV1 Beyannamesinin düzenlenmesi sırasında bu oranın %18 olarak beyannamenin içinde formüle edildiği görülmüştür. Buna göre, mükellefin ihraç kayıtlı satışlar nedeniyle alabileceği maksimum iade tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanabilecektir.
|
Matrah Tutar (TL) |
KDV Tutar (TL) |
İhraç kayıtlı teslim |
3.125.000 |
250.000 |
KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından satın alınan girdi |
1.250.000 |
100.000 |
Aradaki Fark |
1.875.000 |
|
İadesi talep edilebilecek KDV= (3.125.000 – 1.250.000*0,18) =
337.500 TL Görüldüğü üzere KDV beyannamesinde maksimum KDV iade tutarı 337.500 TL olarak hesaplanmaktadır.