Altını kalın çizgilerle çizmek gerekirse vergi kaçırmak ile vergiden kaçınmak kesinlikle farklı sonuçları doğurmaktadır. Vergi kaçırmak, kanunların tamamına veya bir kısmına uymamak anlamına gelirken cezası ise ağır para cezalarından başlayıp hapis cezasına uzanan bir süreci içermektedir. Vergiden kaçınmak ise, tamamen hukuk kuralları ve vergi kanunları içerisinde kalıp, kanunun uygun maddelerini işletmemiz lehine çevirmektir. Bu yöntem daha çok "verginin planlanması" veya "verginin ertelenmesi" tabirleriyle anlatılabilmektedir. Bu yazımızda detaya çok girmeden, işletmelerin kanuni çerçeveler içerisinde nasıl daha az vergi ödeyebileceklerini anlatacağım. 

 

1- Kanunlarca Uygulanan Muafiyet ve İstisnalardan Faydalanmak: 

Örnek 1: Devlet tarafından 18-29 yaş arasındaki genç girişimcilere sunulan Genç Girişimci Desteği vergi ve sigorta ödeme muafiyetlerini kapsar. Genç Girişimci Desteği'nden faydalanacak olan kişiler 2023 senesindeki güncellemelere göre 3 yıl boyunca yıllık 150.000 TL'ye kadar olan gelirlerin vergisini ödemekten muaftır. 

Örnek 2: Türkiye’de faaliyeti olmayan şirketlere yapılacak olan yazılım, tasarım, mimarlık hizmetleri, kanunda belirtilen şartları taşıdığı takdirde %50 kurumlar vergisinden istisna sağlar. Bu istisna, yabancı şirketlerin Türkiye’de hizmet almasını teşvik etmek amacıyla uygulanır. Ayrıca bu hizmetten elde edilen gelirin de %80’i indirimlidir. Bu düzenlemeler, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere ve yurtdışındaki şirketlere hizmet veren işletmeleri kapsar. 

 

2- İndirilecek Giderlerin Tespitini Çok İyi Yapmak ve Kanunen Kabul Edilmeyen Giderlerin Neler Olduğunu Belirlemek: 

Örnek: Vergiye tabi matrahı bulurken indirilebilecek olan giderler hem Kurumlar Vergisi Kanunu'nda hem de Gelir Vergisi Kanunu'nda açıkça belirtilmiştir. Kanunlar gereği işin devam ettirilebilmesi için yapılacak giderlerin doğru bir şekilde tespit edilmesi ve herhangi bir inceleme sırasında defter ve belgelerde hatalı indirimlerden kaçınılması, işletme için büyük önem taşımaktadır 

 

3- Duran Varlıkların Yani: İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulanan gayrimenkullerle, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve maddi olmayan duran varlıklar şeklindeki vb. İktisadi değerlerin amortismanlarını azalan bakiyeleri (hızlandırılmış amortisman) yöntemine göre ayırmak: 

Örnek: 10.000 TL'ye satın alınmış bir elektronik cihazın Amortisman süresinin 5 yıl olduğunu varsayalım. 

Azalan bakiyeler yöntemine göre amortisman ayırdığımızda: 

100/5= Yıllık %20 oranına göre 

  • Yıl 4.000 TL (%20*2) 

  • Yıl 2.400 TL 

  • Yıl 1.440 TL 

  • Yıl 864 TL 

  • Yıl 1.296 TL (Son kalan bedel) 

Normal amortisman yöntemine göre amortisman ayırdığımızda: 

100/5= Yıllık %20 oranına göre 

  • Yıl 2.000 TL 

  • Yıl 2.000 TL 

  • Yıl 2.000 TL 

  • Yıl 2.000 TL 

  • Yıl 2.000 TL 

Görüldüğü üzere, azalan bakiyeler yönteminde ilk yılda ayırdığımız tutarla normal amortisman yöntemine göre ayırdığımız tutar arasında iki katı bir fark oluşmaktadır. Bu fark, ödeyeceğimiz vergiyi doğal olarak azaltacaktır. 

 

4-Stok Maliyeti, Fire vb. Kalemleri Doğru Tespit Etmek: 

Fiyatlar genel düzeyi, kâr hesaplamaları, yönetim stratejileri ve benzeri politikalara göre işletmeler, ilk giren ilk çıkar veya ortalama maliyet yöntemlerini seçebilir. Firelerini tam hesaplayarak doğru maliyeti bulmak, fazladan ödenecek vergiyi dengeleyecektir. 

 

5- Serbest Bölge, Teknokent Gibi Mecralarda Bulunmak: 

Türkiye'nin özellikle yazılım, kodlama, bilişim, robot ve teknoloji alanlarında ivmelenmesi, yeni üretim alanlarının ve toplanma bölgelerinin doğmasına neden olmuştur. Bunların başında Teknokentler gelmektedir. Teknokentlerde (kanuna ve uygulama alanlarına göre) gelir vergisi, kurumlar vergisi ve KDV'den bir takım istisnalar olduğunu biliyoruz. Keza serbest bölgelerde de aynı istisnalar yine kanunları uyarınca bulunmaktadır. 

 

6- Kâr/Zarar Hesaplamalarının Yapılacağı Dönemlerde Hizmetin Ertelenmesi: 

Bu yöntem, özellikle perakende satış yapanlar, seri toptan satış yapanlar veya sürekli hizmet veren işletmeler için mümkün olmasa da dönemsel olarak uygulayabilecek işletmeler için güzel bir erteleme yöntemi olabilir. 

Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri için elde ettikleri kâr üzerinden alınan verginin beyannamesi şu dönemlerde verilmektedir: 

  • Mayıs ayı (Ocak-Şubat-Mart) dönemi 

  • Ağustos ayı (Nisan-Mayıs-Haziran) dönemi 

  • Kasım ayı (Temmuz-Ağustos-Eylül) dönemi 

  • Şubat ayı (Ekim-Kasım-Aralık) dönemi şeklinde. 

Örneğin, mart ayında teslim edilecek mal veya hizmet Nisan ayında teslim edilirse, muhtemel edilecek kârın vergisi bir sonraki döneme intikal edecektir. 

Önemli not: Bu maddede "Vergiyi doğuran olay", "tahakkuk", "tahsilat" gibi kanunda özellikle geçen maddeler önem arz etmektedir. Mal veya hizmetin teslim edilmesinden sonra yasal süresinde fatura kesilmelidir. 

 

7- Nakit Sermaye Artırımı Yapmak: 

İşletmelerin güçlü sermaye yapısına kavuşmaları, borç almak veya üçüncü kişilerden kaynak kullanımı yapmak yerine özkaynak kullanımını hedefleyen bu teşvik neticesinde, işletmeler vergi yüklerini azaltabilirler. 

Örnek olarak, 1 Ocak tarihi itibariyle 1.000.000 TL nakit sermaye artırımı yapan bir işletme, aşağıdaki formülü uygulayarak Kurumlar Vergisi'nden indirim yapabilir: 

Art.Serm. x TCMB Faiz Or. x Süre x İndirim Oranı 1.000.000 x 0,16 (yaklaşık) x 1 x %50 = 80.000 TL 

Bu durumda, 80.000 TL Kurumlar Vergisi'nden indirim yapıldığında, %22 kurumlar vergisi oranına göre işletmeye önemli bir katkı sağlayacaktır. 

 

8- Demirbaş Satış Kârlarının Fona Aktarılması 

Son olarak bahsedeceğimiz vergi avantajı, işletmelerin genel olarak büyük sıkıntılar yaşadığı Duran Varlıklarının satışından elde ettikleri kâr ile ilgilidir. İşletmeler, kullandıkları cihaz, makine, otomobil vb. duran varlıklarını amortisman süreleri bitişinde yapacakları satışlarda çok fazla kâr ediyor gibi gözükmektedirler. Ancak bu yöntemle elde edilecek kâr, fon hesabında tutulacağından o yılın kazancına eklenmeyecek ve işletmeye nefes aldıracaktır. 

Örnek olarak, 250.000 TL bedelle satın alınmış bir cihazın 5 yıl sonra satıldığını ve faydalı ömrünü bitirmiş olmasına rağmen 2.el satışında elde edilecek tutarın yaklaşık 75.000 TL olduğunu düşünelim. Bu tutar normal şartlarda kurum kazancına ilave edilseydi %22 vergi hesaplanarak 16.500 TL vergi ödenmek durumunda kalınacaktı. 

Ancak, 16.500 TL'nin yeni alınacak demirbaşın amortismanından düşülmesi suretiyle işletme bu vergi yükünden de kurtulmuş olacaktır. 

Diğer vergi avantajlarına kısaca değinecek olursak: 

  • Aktife kayıtlı gayrimenkulün 2 yıl sonraki satışları %50 istisnaya tabi tutulabilir. 

  • Şüpheli hale gelmiş ticari alacaklar için karşılık ayrılabilir. 

  • Leasing, kiralama vb. anlaşmalar yapılabilir veya sat-geri kirala yöntemleri kullanılabilir. 

  • İmalatçı şirketlerin birleşmeleriyle ortaya çıkacak kazançlar da 3 yıl boyunca %75 oranında Kurumlar Vergisi'nden istisna tutulabilir. 

 

 

 

Hesapbilir ile Muhasebe İşleriniz Çok Kolay!!!

 

Hesapbilir ile 15 gün boyunca Ücretsiz Deneme sürecine hemen başlayabilirsiniz. Programımız, ön muhasebe süreçlerinizi kolaylaştırmanın yanı sıra e-fatura kesme işlemlerinizde de size yardımcı olur. Hesapbilir, internet erişimi olan her yerden kolayca e-fatura kesmenizi sağlarken, aynı zamanda Stopaj vergisi gibi vergilendirme işlemlerini otomatik olarak hesaplayıp işlemlerinize ekleyebilir. Bu sayede işletmenizin vergi işlemlerini düzenlemek ve takip etmek daha basit hale gelir.